Yaygın Gelişimsel Bozukluk (otizm)

Otizm spektrum bozukluğu ya da bilinen adıyla otizm erken çocukluk döneminde başlayan, ciddi bir gelişimsel bozukluktur. Genellikle, oturma, yürüme gibi motor becerilerin gelişiminde, boy ve kilo alımında bir sorun görülmemektedir. Otizmli çocukların dış görünüşleri diğer çocuklardan farklı değildir. Aksine güzel ve sağlıklı görünen çocuklardır. Bazen belirtiler 1 yaşından önce başlarken, bazılarında normal psiko-sosyal gelişme olup “mama, baba” gibi ilk kelimeler söylendikten sonra gelişimde gerileme, duraksama fark edilir. Otizmin beynin yapısını ve işleyişini etkileyen sinir sistemindeki sorunlardan kaynaklandığı düşünülmektedir. Bu hastalığın çocuk yetiştirme türleriyle ve ailenin sosyo-ekonomik düzeyiyle bir ilgisi bulunmamaktadır.

BELİRTİLERİ
• Göz teması ya yoktur yada kısıtlıdır,
• Adı ile seslenince tepki vermezler,
• Aşırı hareketli veya hareketsiz olabilirler,
• Çevreleri ile ilgilenmezler,
• Sarılma ve öpme gibi fiziksel temastan hoşlanmazlar,
• Konuşmada gecikme vardır,
• İnsanlarla iletişim yerine cansız varlıklarla ilgilenirler,
• Topluluk içinde yaşıtları ile diyalog kurmazlar, oyunlara katılmazlar, kendilerini izole ederler,
• Konuşmayı öğrenseler bile hep aynı kelimeyi tekrar ederler,
• Konuşmayı iletişim aracı olarak kullanmazlar,
• Uygun olmayan cümleler kurar kalıp gibi konuşurlar,
• Konuşma şekilleri ve ses tonları tekdüzedir,
• İlgisiz şekilde her şeye gülebilir ve kıkırdayabilirler,
• Bir cismin bir parçasına takıntı yapabilirler (Örneğin; sürekli arabanın tekerleği ile oynamak),
• Bazı objelere aşırı bağlanabilirler,
• Düzen takıntıları vardır. Rutinleri bozulduğunda hırçınlaşabilirler,
• Tekrarlayan bir hareketi örneğin el çırpma, zıplama, kendi etrafında dönme, sürekli öne arkaya sallanma, kanat çırpma gibi yaparlar,
• Normal çocuklar gibi hayal kurarak oyun oynamazlar, arabaları dizer sürekli tekerini çevirirler,
• Sürekli aynı oyunları oynarlar,
• Bazıları çok inatçı ve hırçın olabilir,
• Sosyal ortama girdiklerinde aşırı korkup tepki verebilirler,
• Sıklıkla yemek yeme bozukluğu gösterirler,
• Kendilerine ve etrafındaki eşyalara zarar verebilirler,
• Tehlikeye karşı duyarsızdırlar,
• Acıya karşı duyarsızdırlar,
• Yapılan espriyi veya imayı anlamazlar,
• Normal öğrenme metotlarına duyarsızdırlar.

AİLELERE ÖNERİLER
Çocuklarına otizm tanısı konulan anne ve babalar büyük üzüntü yaşayabilir, bu gibi durumlarda psikolojik destek almak hem faydalı hem de yönlendirici olmaktadır. Otizmli çocuğu olan anne ve babalar her zaman kendilerine iyi bakmalı ve çocuğun yanında pozitif olmalıdır, ailenin güçlü duruşu çocuğun zihinsel sağlığı için önemlidir. Eğer çocuğu olumlu etkiliyorsa, zararsız rutine binmiş davranışlara müsaade etmek ve bunlara uyumlu hareket etmek fayda sağlar. Çünkü bu davranışlar otizmli çocukların etrafındaki değişkenlerle başa çıkmasını ve rahatlamasını sağlayan tekrarlayan davranışlar arasında olabilir. Çocuk ile ilgili her sorun için edinilmesi gereken bilgi uzman kişilerden ve güvenilir kaynaklardan alınmalıdır, aksi takdirde durumu daha kötüye taşıyacak sonuçlar doğabilir. Otizmli çocuğu olan diğer ailelerin bulunduğu destek grupları ile irtibat halinde olmak her zaman fayda sağlayabilir. Aileler, hem bu süreçte yalnız hissetmemiş olurlar, hem de çocuğu yaşça büyük ailelerle iletişime geçerek tecrübelerden de faydalanabilirler. Çocuğun eğitim sürecinin iyi bir takip altına alınması gerekmektedir, aileler sürekli bu sürece dahil olmalı ve çocuğun zihinsel gelişiminin önünü açmalıdır. Anne ve babalar çocuklarının zihinsel gelişim sınırının farkına varmalı ve buna göre tutum sergilemelidir. Otizm tam olarak tedavi edilmese de anne ve babalar unutmamalıdır ki pek çok otizmli birey doğru eğitim ve erken tedavi yolları ile sorunsuz ve sağlıklı bir hayat geçirebilir. Bununla birlikte hayatında belli başarılara imza atabilir.